18 Yüz yılda Sanayileşme ve kentleşme hızındaki yükseliş sonucu Avrupa’da kent sayıları artmıştı. .
Özellikle 1789 Fransız devriminin de tetiklediği bilinçlenmeyle kentlerde yaşayan vatandaşların refahtan pay alma talepleri iyice gün yüzüne çıkmıştı.
1930’lu yıllarda yaşanan büyük buhranın ardından refah devleti (Welfare State) düşüncesi daha da yaygınlaşmıştı. Bu dönemde merkezi güç ön plana çıkarken, yerel yönetimler merkezin birer uzantısı ya da yardımcı elemanı durumuna gelmişti
Dönemin önemli düşünürleri, Rousseau, Kant, Jeremy Bentham ve John Stuart Mill yerel yönetimlerin gelişmesinde önemli tol oynamışlardı.
Düşünmüşler, görüş ifade etmişler, yerel yönetimlerin gelişmesine katkı vermişlerdi.
***
Osmanlı’da da 1850 yılında, Galata-Beyoğlu bölgesinde Altıncı Daire-i Belediye adı altında batılı anlamda ilk belediye kurulmuştu. Görevi, İstanbul Şehremaneti koordinasyonu sağlama vazifesi yapmaktı.
Yerel yönetimler, “Refah Devleti” anlayışıyla uygulanan politikalardan nasibini alarak, devletin kamu hizmetlerini yerine getirirken kullandıkları birer araç haline gelmişti.
***
Bugüne baktığımızda Türkiye’de de yerel yönetimlerde ciddi bir ilerleme görebiliyoruz. “Refah Devleti” kavramının devamı niteliğinde yerel yönetimler, hizmeti devlet adına vatandaşa ulaştırmayı sürdürüyor.
Bugün 30 Büyükşehir, 51 İl Belediye, 922 İlçe ve 386 Belde Belediyesi, devletin sağladığı imkânlarla vatandaşa, bulunduğu yerde hizmet ediyor.
Mevcut sistemde Bin 3 (1003) Belediye Başkanı “Refah Devleti” imkânlarını direk olarak vatandaşa yansıtmaya çalışıyor.
Belediye Meclis üyeleri ile il genel meclis üyeleri de bu hizmet için katkı veriyor.
***
Şimdi de 1003 Belediye başkanına bakalım.
İstisnalar hariç “Refah Devleti”nin yerele yansıtılabilmesi için istisnalar hariç kim ne kadar kafa yoruyor?
İstisnayı çıkarırsak, Hangi Belediye Başkanı Yıllar önce yerel yönetimlerin güçlendirilmesi için kafa yoran düşünürler Rousseau, Kant, Bentham ve John Stuart Mill kadar bugün kafa yoruyor?
18. Yüzyılda ortaya çıkan “Refah Devleti” ve bu kavramın yerele indirgenmesi mücadelesinde geldiğimiz nokta yeterli midir?
Bu sorunun yanıtını da düşünerek önümüzdeki seçimde, yerel yöneticileri belirlememiz gerekiyor.
Zira artık Yerel Yönetimler 1850’de kurulan ilk Belediye olan Altıncı Daire-i Belediye gibi sadece Şehremaneti koordinasyonu sağlama vazifesi görmüyor, Doğumdan, Ölüme yaşamın her alanını düzenliyor.
O nedenle “Seçtim” Diyerek “Seçmek” Olmuyor!