Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerinde konu ettiği Türklük, nasyonel anlamdan uzak bir Türklük şuurudur. Bu şuur, aynı vatan coğrafyasında belli değerlerle bir arada yaşayan mefkûreleri müşterek topluluk anlamındadır. İçinde belli bir ırkın adı geçmesinden dolayı Türk milleti tarifini bir ırka indirgemek tarihsel gerçekliğe aykırıdır. Nasıl İngiliz milleti, içinde muhtelif ırkları barındırabiliyorsa, nasıl Amerikan milleti içerisinde onlarca ırka müşterek bir tarif olabiliyorsa, Türk milleti ifadesi de, içinde onlarca farklı etnik köken, farklı inanç ve kültür çeşitlerini barındıran bir siyasal ve sosyal birlikteliğin adıdır.

 

            Bir ulus devletin siyasi coğrafyanın tüm halk katmanlarının da geniş dairede bir isimle anılma ihtiyacı vardır. Bu bağlamda Anadolu’da yaşayan tüm halk topluluklarının tamamına evrensel anlamda, diğer bir ifade ile makro-siyasi anlamda Türk milleti denilmiştir. Ancak mikro siyasi anlamda tüm etnisite ve inanç gruplarının kendilerini kimlik ve adlarıyla tarif ve isimlendirmesi vazgeçilemez bir fıtri haktır.

 

            Anayasadan “Türk Milleti” tanımının çıkarılmasının konuşulduğu günlerden geçiyoruz. Bu ihtiyaca gerekçe ise Anadolu’da farklı ve fazla sayıda etnisitenin mevcudiyeti gösterilmektedir. Farklı ve fazla etnisite yoğunluğu bu coğrafyanın 1000 yıldan daha fazla zamanlardan beri hep kaderi olmuştur. Ancak bir kilimin desenleri gibi Anadolu’da sürdürülen müşterek medeniyet hamuruna güzellik ve güç katan bu özellik şimdilerde bir sorun olarak gündeme sunulmaktadır.   

 

            2000’li yılların başından beri kademeli olarak izlenilen bir siyasi rota ile Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşlarının adına “Türk milleti” dışında bir isim bulunmaya çalışılmaktadır. Peki, sormak gerekir. Türkiye’de yaşayan 30’dan fazla farklı etnisitenin her birine ayrı bir isim mi aranacaktır şimdi? Aramaya gerek yoktur. Zaten her birerinin kabullendiği kendi isimleri mevcuttur. Ancak söz konusu bu 10’larca ismin tamamını bir paranteze alarak, ortak bir isimle anılmasının sağlanmasının gereği vardır. Bu Avrupa’da, Amerika’da ve dünyanın tüm diğer ülkelerinde aynı şekildedir.

 

            Cumhuriyet kurulurken bu mesele aslında çözümlenmiştir. Israrla Türk milleti ifadesinin sade bir millet adına kullanılmamış olduğu sıklıkla belirtilerek, millet ismi olarak, Türk milleti ifadesi kullanılmıştır. Öküz altında buzağı arayarak yanlış ve çıkmaz sokaklara girer isek, kendi yarattığımız dehlizlerimizde yine kendimiz havasız kalacağız.