Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden bütün hatalarım
Öğünmem bu yüzden
Bu yüzden kendimi
Özel önemli zannetmem
...
Küçüğüm daha çok küçüğüm
Yenilmem bu yüzden
Bu yüzden kendime hala güvensizliğim
...
Ne kadar az yol almışım
Ne kadar az
Yolun başındaymışım meğer
Elimde yalandan kocaman rengarenk
Geçici oyuncak zaferler
...
Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden bütün korkularım
Gururum bu yüzden
Bu yüzden çocuk gibi korunmasızlığım
...
Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden sonsuz endişem
Savunmam bu yüzden
Bu yüzden bir küçük iz bırakmak için didinmem
...
Sezen Aksu'nun dillere düşen şarkısı gibi daha küçüktü UTKU. Hem de çok küçük. Savunmasız, elinde kocaman mavi-lacivert bayraklarla sağa sola koşuşturması o yüzdendi... Küçüktü, hoş bir seda, küçük bir iz bırakma telaşındaydı. Salim Büyükkaya üstadın deyimiyle, "Mavi Çocuk" daha yolun başındaydı. Ağır travmalar bıraktı giderken ardında... Adana Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Acıbadem Hastanesi, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti, gazeteciler, Demirspor, Adanaspor camiası kayıtsız kalmadı. Adını, sanını sıralayamadığım milyonlarca insanın yüreği onun için attı. Demirsporlu taraftarlar Karşıyaka maçında dev posterle andı UTKU'yu. Futbolcular mezarlığa koştu. Tüm Türkiye, küçük UTKU'nun büyük görevlerine tanık oldu. Yeni yaşamlarda hayat buldu Mavi Çocuk. Bizi umutsuz, 'UTKU'suz bıraktı belki ama ardında derin izler bıraktı.
Güle güle 'UTKU'M...
GÜLE GÜLE MAVİ ÇOCUK...
SENİ ÇOK AMA ÇOK SEVİYORUZ...