Yoğun ve boğucu günlerin gündeminden kurtaramadığımız zihinlerimiz ve o zihinleri taşıyan, her türlü yıpratıcı durumla karşı karşıya zavallı bedenlerimiz bir güvercin kadar tedirgin. Tedirginliğimiz kanatlarımızı kırıyor bazen, uçamıyoruz. Ayaklarımız birbirine bağlanıyor, kendimize ayak bağı oluyor yürüyemiyoruz. Her türlü olumsuz etkinin üzerimizde, demir bir kafesin aralıklarının daralmasına sebep ağır ve kafese eklenen tel çubuklar olduğunu görüyoruz. Demir soğuktur. İçinde sıcaklık adına bir gülüş, özlem giderme adına bir öpüş bulundurmaz biliyoruz. Demir ayrılıktır, vedaların en büyüklerindendir. Sigarayla geçirilen gecelerin, düşünceli halleridir uykusuz.
Nefes daraltan, göz açtırmayan, günü karartıp gecelere bırakan acı sözlerin ve çirkin gözlerin, güneşli günlerde güzellik getirmesini beklemekte düşük ihtimaller de mükemmel duadır. Dualar; yürekteki saf temiz duyguların kelimelere dökülüp, o anda bizden sonsuz evrene doğru kelimelerin yansımasıdır. Ne geçmişte yaşanmışların, ne günümüzde güce ayak uydurmuşların insaf etmelerine değil, gelecekte yaşanacakların mutluluğunadır.
Bir an geliyor; temennilerle düzelmeyen, adabı muaşeret kurallarını bilmeyen, saygıdan ve sevgiden bir haber büyütülmüşlerden kaçıp kurtulmak istiyor insan. Doğaya bırakmak istiyor kendini… Toprakla bütünleşerek yaşamak, topraktan geldiğimiz ve toprağa gideceğimiz gerçekliğinde kalmak istiyor. İsteklerini istifleyip, zamana endeksli gelecekte bir yerlere gizliyor. Kurda kuşa, börtü böceğe yaklaşarak, hertürlü kötülüğü içinde barındıran insan canlısından uzaklaşmak; uçsuz bucaksız alabildiğine uzanan bir nehirde serinleyip, rahatlamaktır. Zaman zaman yalnız kalmayı göze alarak, yalnızlığını doğayla barışık yalnızlaştırmak huzur bulmaktır. Doğanın herkesçe anlaşılmayan diline kendi cümlelerimizle tercüman olmak, canlı cansız herşeyle yaşamın bütünlüğüne inanmaktır. Bu bütünlük çerçevesinde yazmış olduğum bir şiirimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Tavus Kuşu
Hayran bırakan güzelliğim sanırsın
Bir dik duruş aslında, birgün anlarsın.
Renk cümbüşümde avunurken sen
İyilikler adına,
Semah dönerim ben.
Yüreğim ateşler içinde,
Yüreğim kül olup yansın.
Ne cennetlerin büyüsü,
Ne varlığımın öyküsü,
Anlatamaz ki gözlerimi!
Gözlerimde akan damlalar,
Gözlerimde bakışlarımın gizemi…
Bir Abdal edasında susuyorum
Oysaki çıkıp gezmek
Yalnızlığımı yaşamak istiyorum.
Bir kafesteyim.
Tel örgüler nefes veremez,
Nefesim bu halde kimseye yetmez…
Susuyorum… Kenan DOĞAN