Başbakan ve ekibi on yıldır sürdüğü saman altı yeni Türkiye şekli yavaş yavaş kendisini ortaya koymaya başladı. Bazı değerleri silmek, yok etmek adına biçilen ince senaryonun sahneleri çekiliyor şu sırlar…

            Bu ülke insanın büyük değerleri vardır, Asker-Atatürk ve Din… Sonuncusu onların ilgi alanı fakat yeterli büyümemiş bir çocuk olduğundan, ki en azından onlar için öyle,bu muhafazakar yanımızı geliştirmeye yönelik yaşam kuramları geliştirdiler.

            Aldıkları feyiz ve geldikleri köyde muhtarın talimatları bu yöndeydi kuşkusuz. Fakat asıl mevzu “Din” olmayacaktı Türkiye semalarında, 70 Milyonun kalbinde din kadar güçlü başka bir sevgi daha vardı, onu söküp almak gerekliydi ki,din olgusu daha çabuk büyüsün.

            Milyonların kalbinde dinle meydan savaşı verdiğini düşünen başbakan Erdoğan ve büyükleri, bu algıyı, bu minneti, bu büyük sevgiyi, organ nakliyle almaya çalışıyorlar. İşte bu  içselleştirdiğimiz büyük inancın adı  “ATATÜRK” ve devamında soyumuzdan  gelen “ASKER” sevgisi hedefte…

            Başbakan Erdoğan ve büyüklerinin  intikam şerbetini, zemzem suyu gibi içtiklerinden olsa gerek , “ATATÜRK” ve “ASKER” için planlanan yok edişi laboratuvar  da formülize etmeye devam ediyorlar.

            Bunun için on yılın yetmeyeceği, birkaç yüzyıl gerektiğini düşünüyorum ya, neyse konuya dönecek olursak, bu akil adamlar (!) menfaat duvarlarının etrafında yeşilleşmiş yosun gibi duranları değiştirebilirler fakat, bizi asla…

            Bunun dışında dünyayı da değiştiremeyecekleri geçen gün “TIME” Dergisi ortaya 3. Kez koydu.

            Dünya üzerinde ki en prestijli, en saygın dergisi, haftalık 4 Milyon tirajlı “TIME”, 90. yılını kutladığı son sayısı için seçtiği 90 dergi kapağı arasında ilk sıraya Atatürk’ü koydu. Dergi, “Time 90. Yaşında 90 Kapak Hikayesiyle Modern Tarih Hakkında Bilmeniz Gereken Her şey başlığı” ile hazırladığı sayfada, ilk sırayı Mustafa Kemal Atatürk’ü yayınladığı baskısına ayırdı.

            Adı okul ve caddelerden kaldırılmaya başlanan, AK Parti döneminde anmak dahi yasaklanan, pkk bayraklılar salınırken, Türk Bayrağı taşıyanlar dayak yerken, coplanıp biber gazıyla yıldırmaya çalışırken, hükümetin bu sinsi planını “TIME” bozdu.

            Şimdi ne olacak diye kara kara düşünüyorlardır… Zira kafalarda oluşturulmaya çalışılan imajı yerle bir etti dergi. Bizim liderler (!) ötelediği, yok etmeye çalıştığı “ATATÜRK” ü yüzyılın kapağı olarak yayımlarken, onu Modern tarihin bilinmesi gerekenler arasında ilk sıraya koyarken şu ifadeler kullanıldı;  "O, bugün Türkiye'yi özgürlüğüne kavuşturan insan. Yabancı güçlerin boyunduruğundaki halkını bu bataktan kurtardı. Onların özündeki niteliklerini fark etmelerini sağladı bağımsızlık düşüncesi aşıladı."

            Şimdi gel de Türk insanının beyninden “ATATÜRK” ü çıkar, biraz daha formülize etmesi için mesai artırması gerekecek Ak partinin. Türk insanının beyninden çıksa dahi ruhunda daima asılı kalacağından bi haberler, çünkü onun kim olduğunu ve ne yapmaya çalıştığını bu halk biliyor. Sözlere, kutlamalara, isimlere prangalar vurarak çözeceklerini sanıyorlar.

            Bir diğer konu ise “ASKER” sevgisini,güvenini baltalamak, bunun için epey yol kat ettiklerini inkar edemeyiz. Ergenekon,Balyoz, tutuklu paşalar falan planlar tıkırında…

            Silivri’de yatan ve ömrünü bu memlekete feda etmiş, kendilerinin oturup kanlı ellerini sıktığı teröristlerle savaşmaktan başka terörle tanışmamış askerler,iftira ve provokasyonla  içeride tutuklu olarak gözaltında bulunurken,onları ziyarete giden CHP Milletvekili MUHARREM İNCE ve İmralı’ya terörist başını ziyarete giden BDP’li Altan Tan, hükümetin iki ayrı yaklaşımını gözler önüne seriyor da, izleyebilen var mı bilemiyorum…

            İki cezaevi, ziyaretçi kuralları belli,denetim ve görüş şekilleri aynı olması gerekirken, üstelik hüküm giymiş teröristi ziyaret eden Milletvekilinin aranmaması,ilgilenilmesi, hatta cezaevi yönetiminin yemek ziyafeti Başbakanın bir yüzünü, Silivri’ye giden Muharrem İnce’nin Genelkurmay Eski Başkanı İlker Başbuğ’u  görmek için gittiğinde tepeden tırnağa aranması, diğer yüzünü gösteriyor.

            Çünkü bu ülkede Cezaevleri bile Başbakandan habersiz demir sürgüleri çekemez. O ki,her şeye kadir olan, karar veren,düşünendir !

            İki ayrı Milletvekili ziyareti biri teröriste, biri tutuklu Genelkurmay başkanına,Başbakanın intikam şerbetini çok fazla içmiş,lakin “ATATÜRK” planları  gaz yapıp duruyor…

            Asker ve ATATÜRK’ü yıpratmak ve düşüncelerde değersizleştirme çalışmalarının amacını zaten yukarıda belirtmiştim, Genelkurmay koltuğunda oturan paşa senin adamın,onları dilediğin gibi yönlendirip,kurgularınızın içerisine alabilirsiniz.

Fakat “ATATÜRK” istemesen de sadece Türkiye’nin kalbinde değil, okyanus ötesinde ki kıtalar da dahi kabul görmüş,görecek, bir kurtarıcı-lider-düşünür, bir EFSANEyle uğraşmak zaman kaybı…