Ramazan nedeniyle her kanalda bir dini program,
İftar vakti veya sahur
Hemen hemen hepsinde bir din bilgini (!)
Konuştukça konuşuyorlar.
Tabi ki konuşsunlar.
Aralarında gerçekten dini bilgisi, birikimi olan hocalar var tabi.
Ama benim kafam karışık.
Elhamdülillah Müslümanım.
Şükürler olsun, inancım tam.
Elhamdülillah doğru çevrede büyüdüğüme inanıyorum.
Sonra da Allah’ın bana verdiği aklı kullanarak dini kuralları veya Allah’ın kelamlarını okuyarak kendimi geliştirdim.
Çoğumuz da öyleyizdir.
***
Ama bir dakika.
Yahu bu televizyon programlarında çıkanlar kim o zaman?
İstisnaları çıkarırsak kimin dini inancının sağlıklı olduğunu düşünebiliriz?
Neden mi?
Ulusal ve yerel televizyonların büyük bölümü Ramazanda dini programlar yapıyor.
Özellikle iftarda bu programlar ağırlıkta.
Fazla demeyeyim, 100 televizyonda din alimi olduğu iddia edilen hocalar (!) çıkıyor.
Konuşuyor da konuşuyor...
Size sadece bir örnek:
Bir kanalda biri çıkıyor, “Kadınların hamileyken dışarı çıkması gülmesi günahtır” diyor, diğer kanalda diğeri çıkıyor “Allah kadınlara, en büyük onuru, anne olma duygusunu vermiştir. Cennet annelerin ayakları altındadır” diyor
Lan ne oluyoruz?
Kızgınım.
Ne bu?
***
Bizim dinimiz İslam değil mi?
Kitabımız, Kuran-ı Kerim değil mi?
“Kadınların hamileyken dışarı çıkması gülmesi günahtır” diyen hoca hangi kitaba göre bunu diyor?
“Allah kadınlara en büyük onuru anne olma duygusunu vermiştir. Cennet annelerin ayakları altındadır” diyen hangi kitaba göre bunu diyor?
Birileri bizim kutsal dinimizin kitabını çarptırıyor mu yoksa?
Buna neden kimse “dur” demiyor?
Hayırdır.
Dinimizle ilgili yanlış bilgi mi veriliyor?
***
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez bunları takip etmiyor mu?
Neden konuşmuyor?
Neden susuyor?
Benim gençliğimde perşembe akşamları TRT’de “İnanç Dünyası” programı vardı.
Kuran-ı Kerim okunur, ilahiler söylenir ve Kuran-ı Kerim’in Türkçe karşılığı yazılarak okunurdu.
Bu o zaman Diyanet İşleri Başkanlığı kontrolünde yapılırdı.
Şimdi neden Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda uyarı veya kontrol görevini yapmıyor?
Bu da yetmez.
Diyanet İşleri Başkanlığı Kuran-ı Kerim’in Türkçe açıklamasını (MEALİNİ) en azından TRT’de yayınlamasını sağlamalı.
Arapça bilmeyen inananlar, Kuran-ı Kerim’in yani Allah’ın kelamlarının ne emrettiğini Türkçe olarak öğrensin.
Ama önce şu “dini program yapıyorum “diyerek yayınlanan Ramazan programlarında ne olup bittiğini kontrol etsin ve halka açıklasın.
Adana’daki mezarlıklarda sadece; dini bayramlarda dua edecek olan hocalar bile zabıta denetiminden geçerken, diyanetin TV’lere sessiz kalması yanlışlığa ortak olması demek olacaktır.
Kısaca, kardeşim insanların dini duygularıyla oynayanlara fırsat vermeyin.
Verirseniz günahın en büyüğü size gelecektir...