Şimdi "Bari Adana Demirspor'u küme düşürmeme" zamanıdır

Abone Ol
“İyi niyetliler ama kötü yönetiyorlar” özetiyle yazılarım nedeniyle e benimde biraz hatırımı sordular. Maç sırasında, kulübe veya kendilerine ceza olarak dönecek davranışta bulunmamalarından dolayı teşekkür ederim.

Adana Demirspor taraftarının yenilince çok üzülen, galip gelince de çok sevinen haksızlık oldumu da tepkilerini (öyle kızım sana diyorum, gelinim sen anla misali değil) direk dile getiren duyarlı taraftar grubu olduğunu bir kez daha gösterdiler.
Ortalığı Cehenneme çevirmek yerine, daha demokratik olarak, hem de fikirsel anlamda! tepki koydular.
Misal; taraftarların bazıları, e-posta veya sitede yorum bölümünden mesajlarla “Demokratik” tepkilerini bana da gönderdiler! SağolsunlarJ
Demirspor düşmanı”, “Demirspor düşse göbek atarsın”, “Demirspor görünümlü, Adanasporlu” “Demirspor yenilince sevinen y..şak”, “Şerefsiz”, “Çıkarcı” “Menfaat peşinde koşan”, “Ölü sevici
Burada yazabildiğim bazı fikirsel tepkiler! için teşekkür ederim. Yazamadıklarım bende kalsın! (Anlayın artık)

Bir fikirsel tepki de bir taraftar kardeşimiz  “Kim Başkan veya yönetici olursa eleştirdin. Ama takım kötü gidiyor. Niye yazmıyorsun. Hayırdır. Gülmekten yazacak yerlerin mi tutuldu. Yazsana” demiş.
Kırmayayım değerli kardeşimi.
İzah edeyim
Gazeteci ile taraftarı, gazeteci ile vatandaşı birbirinden ayıran en önemli özellik, gazetecinin bilgi ve birikimleriyle, yaşanabilecek, siyasi, sportif sosyal gelişmeleri önceden öngörebilmesi ve olumsuzluklar karşısında endişelerini-uyarılarını bilgi ve birikimi doğrultusunda yazarak veya söyleyerek beyan etmesidir.

Yani gazeteci, sahip olduğu bilgi ve birikimiyle, satrançta olduğu gibi, 2-3 hatta 4 hamle sonrasını öngörebilmeli ve bu öngörülerinde olumsuzluk teşkil eden bir konu varsa bunları beyan ederek, ilgilileri – yetkilileri uyarma, bilgilendirme yol gösterme görevini üstlenir.
Yetkililer-ilgililer de bu uyarıları ister dikkate alır, ister dikkate almaz.
Özgürdür.
Zira sorumluluk üstlenen onlardır. 100 uyarıdan işine gelen 1 uyarıyı dikkate alır ve uygularsa gazeteci kendini mutlu hisseder.
Ben sahip olduğumu düşündüğüm bilgi birikimle, hep bunu yapmaya çalıştım. Başarılı oldum mu bilemiyorum!?
***
Temel olarak ne yapmışım mesela?
Son 20 yıldır, Adana Demirspor’un Belediyeden ayrıştırılması gerektiğini örneklerle defalarca izah ettim.
Hatta, 10 yıl kadar önceydi. Meclis üyeleri Adana Demispor Yöneticileri oldular. Başkan Aytaç Durak’ın TV’sinde yöneticiyim. 
Ve “Aman Başkan ne der, kızar mı?” demeden yazdım “Meclis üyeleri Demirspor yönetiminde. Gelin Adana Demirspor’a ve Adanaspor’a birer Akaryakıt istasyonu yeri tahsis edin. İki kulüpte yasal prosedürü yerine getirsin. Şirket vakıf her neyse kursun. Adana Demirspor ve Adanaspor’a kalıcı gelir olsun. Adana Demirsporlu, Demirspor’un akaryakıt istasyonundan, Adanasporlu, Adanaspor’un akaryakıt istasyonundan yakıtını alır. Alın size kalıcı gelir. Demirspor’da kalıcı gelirin katkısıyla özgürce kendi ayakları üzerinde durur
Tabi kimse takmadı.

Bunla kalsa iyi.  Bugün hatırımı soranlar gibi, o günde hatırımı soranlar oldu.
Kalayı yedim.  Ama istikrar var onu gördüm. Ortak fikirsel tepki benim “Adana Demirsporlu görünümlü, Adanasporlu” olduğumdu.
(Ki Adana Demirsporlu olup, Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaraylı olmak yerine, Adana Demirspor dışında “Adanalılık ruhu”yla Adanaspor’u takip etmekten asla rahatsız olmadım neyse konuyu dağıtmayım)
10 yıl sonra ne oldu.
Adana Demirspor Başkan ve yönetimi Vakıf kurdu.
İyi oldu. 10 yıl kadar önce fikirlerimi takan çıksaydı, 10 yıl içinde en azından bir arpa boyu ilerde olurduk. Ama olsun, geç olsun temiz olsun.

Yakın geçmişte Adana Demirspor’un Başkan adayı olarak Sedat Sözlü’nün adı geçti.
Olmaz” dedim.
Sedat Sözlü, ispatlı bir şekilde şike yaptığını, 3 yıl TFF’den men cezası aldığını belgeleriyle yazdım. Adana Demirspor’a zarar verir. Alnımızın akıyla şampiyon olsak ta rakiplerimiz “Sedat Sözlü’nün şike cezasını hatırlatıp Şampiyonluğumuzu kirletmeye çalışır” dedim.
Ne oldu?
Yine aynı koro, hal hatırımı sordu. Ha yine “Adana Demirsporlu görünümlü, Adanasporlu” dediler. Valla bu konuda büyük bir ittifak var. En azından ağızlar bir.
Sedat Sözlü Kulübü kötü yönetiyor, uzun zamandır futbol oynamayan TİAGO’yu alıp dengeleri bozdu, Bende yazdım: Adana Demirspor “Taraftar gücüyle şampiyon olsa da kötü yönetildiği için Süper ligden düşmesin” dedim. “Şom ağızlı mıyım, öngörülerim çok mu sağlam?” bilmiyorum. O sezon Adana Demirspor'un küme düşmemesi,  Mersin’deki son maçta, son dakikada belli oldu.
Her şey ortada.
Küfrü yedim, Aynı terane.
***
Mehmet Gökoğlu ve Yönetimi geldi. Her şey güzel başladı. Ama o da ne?
Hadef “Ayağını yorgana göre uzatmak” oldu.
Şampiyon olacağız” parolasıyla Sedat Sözlü döneminde lige başlayan Adana Demirspor başarıya ulaşmadı, gol kralımız POTE olmasına rağmen Şampiyonluk parolasıyla başladığımız 2. Sezonun sonu Mersin’de son dakikaya kadar küme düşmemeye oynadık.
Şimdi “Takımın iskeletini oluşturacağız. Ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız” söylemleriyle başlayan bir sezonda “Küme düşmesek süper sonuç olur” dedim. Yine küfrü yedim.
Canları sağ olsun.

Mehmet Gökoğlu ve yönetimi iyi niyetli olabilirler ama kulübü kötü yönetiyorlar” dedim.
Elimden geldiğince GÖRDÜĞÜM yanlışları, önceden yazarak uyarmaya çalıştım. Benim görevim, öngörülerime dayanarak,  varsa bana göre yanlışları önceden bildirmek.

Bugün, yani takım çok kötü giderken, taraftar gibi bağırıp çağırıp, isyan etmek kolaycılıktır.
Yazdığım, hatta içim yandığı için kamera karşısına çıkarak “dereyi geçmeden önce” yani transfer dönemi kapanmadan öncesine kadar yorumladığım eksiklikleri bugün “dereyi geçerken” tekrarlamak bana yakışmaz.

Hiçbir zaman haklı çıkmak istemedim.
Haklı çıkmamak için, fikirlerimi, yorumlarımı yazdığım yazılarımın daha geniş kitleye ulaşması için Facebook’ta sponsorlu bağlantılar kullandım.
 “Belki birileri okur, birilerini etkilerim de yanlıştan dönerler” umudunu taşıdım.
Adana Demirspor’daki bana göre iyi niyetli ama yanlış uygulamaların değişebilmesi umuduyla, yazdığım yazıları, yorum videomu PARA VERİP sponsor bağlantıyla daha geniş kitlelere yaymaya çalıştım.

Doğrudur, yanlıştır. Kendime göre Adana Demirspor zarar görmesin diye üstüne para da vererek büyük mücadele verdim. Hiç kimse de kusura bakmasın. Herkes kendine göre iyi Adana Demirsporludur. Saygı duyarım.  

Ama BENİM ADANA DEMİRSPORLULUĞUMU, Adana Demirspor sevgimi, başarısını isteğimi Allah’ın hiçbir kulu sorgulayamaz.
***
Şimdi;
Başkan ve yönetim kurulu üyeleri iyi niyetli olmalarına rağmen Adana Demirspor’u kötü yönetmeye devam edecekler.
Bundan sonra taraftar, bu zorlu dönemde takımına çok daha fazla destek olmalı. Futbolcusuna, hocasına klasik sevgisini göstermeye devam etmeli.
Mustafa Uğur hoca mevcut kadroyu elinden geldiğince motive ederken bir şey daha yapmalı. Takımın motivasyonu için gerekirse ziyaretlere götürüp kurban kestirmeli ve olumsuzlukları unutturmalı.
Ve yüzbinlerce Adana Demirspor taraftarı ve Milyonlarca Adana Demirspor sempatizanı ellerini yaradana doğru açıp, “Futbolcuların ayaklarını düz bastırması” için dua etmeli.

Zira artık yanlışları, doğruları “sidik yarışı” gibi yarıştırma zamanı değildir.
Şimdi Adana Demirspor’u “BARİ KÜME DÜŞÜRMEME” zamanıdır.