5ocakgazetesi.com
Serhan Kelleözü, "Odun kokulu havalar ne de mutlu ederdi bizleri çocukluk yıllarımızda." diyerek başlayan yazısında "Artık mutlu olamıyoruz, sevinemiyoruz odun kokulu havaları soluyorken." devam etti. İşte; Orman yangınlarının içimizi nasıl yaktığını anlatan Kelleözü "Geçmişimiz yandı gitti, bari geleceğimiz yanmasın!" diyerek bitirdiği paylaşımı.
"Odun kokulu havalar ne de mutlu ederdi bizleri çocukluk yıllarımızda. Sobalar,kuzineler(maşingalar)yanıyor demek ki evlerde kestaneler börekler yemekler çaylar ve güzelim sohbetler oluyordu .Hanenin yaşlıları etrafında toplanan gençlere çocuklara anılarını(biraz abartarak) ya da hikayeler vs. anlatırlardı.Ya da odunlu termosifonlarda banyo yapılıyordu. Cıncık gibi hazırlanıyorlardı ertesi güne okula ya da iş yerlerine.....
Benim en sevdiğim ise bacalardan tüten o güzelim kokular hele bir de yağmurlu havalarda ise mest ederdi o hava beni ve o güzelim nemli ve meşe kokulu nemli havayı soluyanları.
Aradan yıllar geçti.., Doğal gaz, kombi, elektrikli ısıtıcılar vs. sobaların termosifonların yerini aldı.
Artık mutlu olamıyoruz,sevinemiyoruz odun kokulu havaları soluyorken.Eyvah yine biryerlerde ormanlar yanıyor/yakılyor diye.
O kokuları duyunca sevmiyorum ve hatta ürperiyorum 20 küsur yıldır....
Geçmişimiz yandı bitti......
Bari geleceğimiz yanmasın......."
