Sen vahşi kapitalizmin kızı! -2-
Aslında ne alınsa sevinen, mutlu olan nesillerdik. Tüketimi sadece ihtiyaç olarak algılayan bilince sahip, bazen çocuk bazen gençlerdik. Ortaokul ve lise yıllarımızda haksızlık, adaletsizlik ne demek, ezilen emekçilerdi ama ezenler kimdi, bunlara karşı insanoğlu tarih boyunca neler yapmıştı ve neler yapmalıydı gibi düşüncelere vakıf olmaya çalışıyorduk. Her yönüyle farklıydı o yıllar. Sevgisi de farklıydı o dönemlerin, sevgilisi de. İlişkiler günümüzdekiler gibi fütursuzca yaşanmaz, aylarca sevdiğinin peşinden koşturup sadece yüzünü görebilmek bile usandırmazdı. Sevgi birazda erişememekti. Hemen olacak ve hemen bitecek bir şey değildi. Yani emek vermek, emeği göstermek gerekti. Camekanların büyülü ışıltısında içeridekilere sadece dışarıdan bakmak ve bir şey alıp vermeye mecbur kalmadan, doğallığıyla yüreğini sunabilmekti sevgi.
Bir gün seni, bir gün ötekini seviyorum demek ve özel hissettirmek önemli olsa da, tüketim çılgınlığının asgari geçimi aşacak biçimde markalaştırılması bir oyunun parçası haline gelmektir. Hem duygularda, hem yaşamın tüm alanlarında ipleriniz başkalarının elinde demektir. Bir uyku sersemliğiyle ben kendimdeyim ve her şey irademde deseniz de, aslında ruhunuzda, bedeninizde kapitalizmin esiri haline gelmiştir. Güller, çiçekler ve ufak armağanlar sunarak anlatılmaya çalışılan duygular, kişinin kendisinin ya da ailesinin koşullarında sıkıntılar yaşatacak boyuta ulaşmadan, sadece bir güne özgü değil her zaman yapılması gereken güzelliklerdir.
Sevgiyi maddiyatla ölçülür, alınır satılır biçimde maddesel şekliyle yaşamak, kişinin sadece kendini avutmasıdır. Her ne kadar, günümüz insanlarından bir kısmı pek itibar etmese de, sevgi maneviyattır. Dokunulan her şey bir gün sizden kopacak fakat ruhunuz sizle baş başa kalacaktır. Unutmayın ki ruhta maneviyattır. Günümüzde yaşanan sevgileri anlatan kısa bir şiirimi sizlerle paylaşmak isterim;
Üçü beşi arama,
Elinden gelen buysa,
Bunu da ardına koyma.
Kan süzülüyor usulca yüreğimden
Tuz basma açtığın gönül yarama.
İmkansız da artık,
Sen tüketici yaşamın hızı!
Ben eski sevdaların dertli sazı
Sen vahşi kapitalizmin kızı!
Ben Aslının Kereme olan nazıyım… Kenan DOĞAN