Orhan Sümer, “Doğalgaz rezervi bulma süreci karmaşık ve uzun vadeli bir süreçtir. Bir rezervin bulunması, keşif aşamasından üretim aşamasına geçmesi yıllar alabilir. Ayrıca, bir rezervin ekonomik olarak çıkarılabilir olup olmadığı da önemli bir faktördür. Sıkça yapılan bu tür açıklamaların çoğunda, keşfedilen rezervlerin ne zaman ve ne şekilde kullanılacağına dair somut bilgiler verilmemektedir. Bu durum, açıklamaların gerçekçi bir temele dayanıp dayanmadığı konusunda şüphe uyandırmaktadır. Öyle ki Saray İktidarı ne zaman seçim yaklaşsa “Doğalgaz Bulduk” açıklamasında bulunuyor. Bir sene önce açın vanaları, doğalgaz bedava olacak diyorlardı şimdi çok kısa bir zaman içerisinde elektriğe ve doğalgaza yüzde otuz sekiz zam yapıldı. Vatandaşın aklıyla dalga geçiyorlar.” Dedi

"Enerji Rezervlerimiz Artarken, Halkımızın Faturası Neden Düşmüyor?" "Enerji Rezervlerimiz Artarken, Halkımızın Faturası Neden Düşmüyor?"

AKP 22 YILDIR ŞAHLANIYORUZ DİYOR AMA

VATANDAŞ KAN AĞLIYOR

Orhan Sümer, “Son yıllarda Türkiye, derinleşen ekonomik krizlerle boğuşuyor. İşsizlik oranlarının artması, enflasyonun yükselmesi ve TL’nin değer kaybı, günlük yaşamı zorlaştıran başlıca sorunlar arasında. Bu durum, hükümetin ekonomik politikalarının yetersizliği ve yanlış stratejileri ile daha da kötüleşiyor. Ekonomik krizlerin kalıcı çözümü, yapısal reformlarla mümkündür. Ancak, hükümetin bu alandaki çabaları yetersiz kalmaktadır. Eğitim, adalet ve iş gücü piyasası gibi alanlarda yapılması gereken reformlar, ertelenmekte veya göz ardı edilmektedir. Bu durum, ekonominin sürdürülebilir büyüme potansiyelini sınırlamakta ve krizleri daha da derinleştirmektedir. Yani krizin sebebi olan AKP İktidarı çözüm olamaz. 22 yıldır sözde şahlanıyoruz fakat vatandaş kan ağlıyor” Dedi.

BİR KAÇ RANT ZENGİNİ HARİCİNDE HERKES BORÇ BATAĞINDA

Orhan Sümer, “Saray İktidarına göre Türkiye, Avrupa ile karşılaştırılınca çok daha iyi durumda. Oysa rakamlar tam tersini söylüyor. Enflasyon oranlarının sürekli olarak yüksek seyretmesi, vatandaşların alım gücünü ciddi şekilde düşürmektedir. Özellikle dar gelirli kesim, borçlarını ödeyemez hale geliyor ve bu durum borçlu sayısının artmasına yol açıyor. Hükümetin enflasyonu kontrol altına almakta yetersiz kalması, borçlu sayısının artmasının başlıca nedenlerinden biridir. Saray İktidarının rant musluklarını kesmediği bir grup yandaş hariç Türkiye’de neredeyse borçsuz kalmadı” Dedi