“Aytaç Durak isimli şahsın açıklamalarının tek yararı, Adana Büyükşehir Belediyesinin nasıl bir vahim kişilik tarafından yönetildiğini göstermesidir.” Tırnak içine aldığımız cümleyi okuyunca, hele bu ifadenin AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’e ait olduğunu öğrenince, herhalde, Aytaç Durak’ın bir dolu yüz kızartıcı suç nedeniyle yargı tarafından mahkûm edildiğini düşünür; Ardından da Aytaç beyin bunun üzerine küfür ve hakaret dolu bir açıklama yaptığından Ömer Çelik’in bu sözleri sarf ettiği aklınıza gelirdi, değil mi?
Hayır, yanıldınız; Sayın Durak’ın görevden alınma kararı üzerine ettiği sözler, özetle: “Burası bir Muz Cumhuriyeti değil, Hukuk Devletidir. Hakkımda ciddiye alınır bir suçlamadan ne ben ne kamuoyu haberdar edilmeden alınan bu karar siyasi bir karardır. Seçimlerde hevesleri kursaklarında kalanların yandaş medya ile kamuoyu oluşturup halk önündeki itibarımı daha da zedelemek için başvurdukları çirkinliktir.” mealindedir.
Herhalde Çelik’in sözlerini duyup okuyan Adanalı, elini vicdanına koyup AKP’nin çiçeği burnundaki Genel Başkan Yardımcısına ilk söz “El insaf” diyecek; Ardından “Sen Aytaç bey ile uğraşacağına koltuğunu devraldığın Kürşat beyin İli, komşu Mersin’in Şakirpaşa Havaalanımızı alıp gitmesiyle uğraşsana” diye ekleyecektir.
Evet, ne yazık ki en baştan beri Adanalıdan hak etmediği kadar fazla oy alıp sandalye kazanan AKP; herhalde bu karşılıksız teveccüh ve taltif nedeniyle Adana’ya hizmet etmekle hiç ilgili değil!
Öyle olmasa Adana, 7 yıllık AKP döneminde ola ola “İşsizlikte Ülke 2.cisi” olur muydu diyene verecek ne cevabı var, bilen varsa öne çıkıp söylese ya…
AKP’li Adana(!) Milletvekilleri bilirler mi, malumatımız yok; fakat Adana ile Mersin arasında öteden beri bir tatlı rekabet vardır. Tıpkı G.Saray-F.Bahçe rekabeti gibi ebedi dostluk ile bir aradaki bu ezeli rekabet nedeniyle herhangi bir konuda Mersin’e geçilmek, daha önemli bir başka konuda ülke ölçeğinde geri kalmaktan daha fazla etkiler biz Adanalıları. Aynen GS-FB ikilisinin şampiyonluğu kaybetseler bile aralarındaki maçı kazanmak istemesi gibi.
İşte şimdi HAVAALANI meselesinde işi Mersine kaptırmak, tam da bu yenilmişlik hissini uyandıracak Adanalılarda. Hatırlayalım, RADYO Mersine gittiğinde, adı ÇUKUROVA RADYOSU oldu diye hiç tatmin olmuş muyduk?
Şimdide durum aynıdır. Adana Şakirpaşa Havaalanının bir “Mahalli” alan haline dönüp Uluslar arası uçuşlara açık meydan, Mersin yöresine yeni yaptırılacak alan olunca Adanalı, isminin ÇUKUROVA HAVAALANI olmasına kanmayacak, kendini yenilmiş hissedecek; bunda en büyük sorumluluk payı da İktidar Partisi AKP’li vekillerin, başta da AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in olacaktır, hiç kuşkusu olmasın.
Zaman zaman yazmışızdır, güzel sözdür, atalarımız “Başın başı eğik olur” demişler; Bir kişinin öne çıkıp başa geçmesinden sonra daha mütevazı, daha kucaklayıcı ve hoşgörülü olması bağlamında o sözü etmişler, çok da iyi söylemişler.
Sayın Ömer Çelik, Tayyip beyin “has adamı” onu bilmeyenimiz yok. Bu itibarla RTE’ye bağlılığını da eleştirecek değiliz. Fakat müsaadesiyle anımsatmak isteriz ki kendisi aynı zamanda Adana Milletvekilidir ve her sözü Adanalıları, olumlu-olumsuz etkiler.
Bu bağlamda kendisine hatırlatmak isteriz ki, kendi asıl seçmenine, RTE’ye hoş gelecek sözler ederken hasbeldaker vekaletini taşıdığı Adanalı, Aytaç beyi, hem de tek ona oy vererek 5 dönem Belediye Başkanı seçti. Bir de 2 dönem de Meclis Üyesi olarak Durak’a Adanalı 7 kere oy verdi. Bu nedenle Ömer bey Sayın Durak hakkında “ölçüsüz, endazesiz” laf ederken bu sözleriyle, yasal anlamda vekili olduğu, en son seçim itibarıyla 230 bin Adanalıyı rencide ettiğini anımsasın.
Ömer Çelik entelektüel bir kişi; elbette en ileri eleştirinin bile, belli bir zarif üslup içinde ifade yollarını iyi bilenlerdendir.
Bu yazı vesilesiyle iktidar partisinin genel başkan yardımcılığına getirilen Sayın Çelik’i tebrik ederken, başta kendisi, AKP’li vekilleri “Milli Mensucat tesislerinde 2. Üniversite” projesinin bu dönem yaşama geçirilmesi için katkıya çağırıyorum.