Müdür “bomba”yı duydun mu?
Lan sen manyak mısın? O sözcüğü bir daha ağzına alma sakın.
Hangi sözcüğü, “bomba”yı mı?
Kapatıyorum telefonu başımızı derde sokacaksın...
...
Dünkü olaydan sonra bu diyaloğu yaşamamız büyük bir olasılık.
Bir şahıs Turkkuşu Kavşağı’nda ankesörlü telefona yaptığı görüşmede “bomba” sözcüğünü kullanınca Emniyet Müdürlüğü Haber Merkezi o bölgedeki ekiplere \"Ankesörlü telefonla konuşan kişiyi muhafaza edin, telefona da dokunmayın\" diye  anons geçiyor.
Bir anda kulübenin olduğu yerde hareket başlıyor ve polis ankesörlü telefonu kullanan şahsı gözaltına alıyor. Gözaltı şüphe üzerine gerçekleşiyor, ankesörlü telefonda da parmak izi incelemesi yapılıyor. Ayrıca eşkali belirlenen iki kişi de aranıyor.
Haberi ilginç kılan ise bir telefon görüşmesinde kullanılan “bomba” sözcüğünün şüphe uyandırması.
Daha da ilginç olan yanı ise şüphe uyandıran konuşmanın bir ankesörlü telefondan gerçekleşmesi.
Konuşmanın detaylarını henüz bilmiyoruz ve umarız ki korkulduğu gibi bir durum yoktur ortada.
Olmadığını varsayalım ama korkmamız gereken bir şey daha yok mu?
...
Bildiniz.
Bu olay ankesörlü telefonların bile dinlendiğini ortaya koyuyor.
Yine varsayımlarla hareket edelim.
Diyelim ki, telekomünikasyon sisteminde “bomba, silah, başbakan, cumhurbaşkanı” gibi sözcükleri kullanan olduğu zaman  otomatik olarak sistem o konuşmayı dinlemesi” yönünde bir düzenek var ve önceki akşam yaşanan olay da böyle bir durum olsun.
Elbetteki bu başta terör olaylarının önüne geçmek için çok etkili bir yöntem. Buna hiç kimse itiraz etmez.
Peki ya özel hayatımız?..
Arkadaşlarımızla, dostlarımızla, yakınlarımızla bu durumu bile bile telefonda artık ne kadar rahat konuşabiliriz.
En basitinden gazeteci olarak gün içerisinde yaşadığımız onlarca sorun, şahit olduğumuz onlarca olay oluyor, bir o kadar da gelişme yaşanıyor.
Gazetecilik refleksiyle meslektaşımız olan dostlarımızı arıyoruz başlıyoruz konuşmaya:
“Müdür ‘bomba’yı duydun mu?”
Eyvah... Birazdan bizi de alacaklar...
...
Telefonda şaka yapmaktan, hatta konuşmaktan bile korkar hale geldik.
Attığımız her adım izleniyor, kullandığımız her sözcük dinleniyor ve kayıt altına alınıyor.
Amaç çok masumane olsa da tehlikelerini hepimiz biliyoruz.
Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki gizli ses kaydının yol açtıklarını unutmayalım.
Şakayı bile ciddiye alacak kapasitede ört niyetli kişiler olabileceğini de unutmayalım.
Bir gazetenin manşetinde bile yer aldı:
İstanbul Tahtakale’de gizli ses ve görüntü kaydı yapabilen kalem, çakmak gibi aksesuarlar artık işportaya düştü...
Gel de paranoyak olma.
...
Müdür duydun mu dünkü “bomba”yı?
Ne bombası lan?
Birazdan ikimizi de gözaltına alacaklar...
(Sessizlik)
...


Kaynak : Çukurovapres Gazetesi