Afyonkarahisar Milletvekili Adayı Fatih Aydın, ‘’1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’’ münasebetiyle emekçiler ile kahvaltı programında buluştu. Farklı sektörlerde emekçi olarak çalışan vatandaşlarımız ile buluşan Aydın, bugün işçilerin uzun mesai saatlerinin karşılığı olarak düşük ücret, sigortasız çalıştırılma ve yıllık izin kullanamama durumuyla baş başa bırakıldığını belirterek, iş yerlerinin kapanmasıyla işini kaybeden işçilerin geçim mücadelesine terk edildiğini kaydetti.
Evinin geçimine destek olmak isteyen kadın işçilerin, açlık sınırının altındaki asgari ücretten bile daha az bir maaşla çalıştırılarak mağdur edildiğine işaret eden Aydın, sanayi, tarım ve hizmet sektöründeki işçilerin emeklerinin karşılıksız kalmaması gerektiğini vurguladı.
İŞÇİLERİMİZ GEÇİM SIKINTISINA TERK EDİLDİ
Aydın, mevcut düzenin yoğun mesai saatlerinde çalışan işçileri geçim sıkıntısına terk ettiğini bildirerek, şunları kaydetti: ‘’Alın terine saygı duymak, işçi kardeşlerimizin bu derdine kayıtsız kalmamayı gerektirir. İşçilerimiz geçim mücadelesi verirken bizler de emeklerin karşılığı, açlık ya da yoksulluk sınırının altında bir yaşam olmasın diye mücadele etmeye sonuna kadar devam edeceğiz. Emek bizim zihniyetimizde temel bir hak sebebidir ve bu hak ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar hiç kimse ve hiçbir kurum tarafından asla gasp edilemez, bunun da işçinin, bileğinin hakkıyla ekmeğini kazananların asıl olarak Millet İttifakı’nın iktidarında ezilmeyeceği, sömürülmeyeceği ve hakkını tam manasıyla alacaktır. İnanıyorum ki burada dile getirdiğimiz sorunlar çözüldüğü zaman gerçek bir işçi bayramı olacaktır.’’
HİÇ BİR ZAMAN SÜTE SU KATANLARDAN OLMADIK
Aydın; Şu artık çok nettir: Vatandaşlarımız AK Parti’ye 14 Mayıs’ta sandıkta dur diyecek. Mevcut iktidar vatandaşlarımızın ay sonunu getiremediğini hep görmezden gelmiştir. Geçtiğimiz süreçte bütçe hedefi dahi sadece 6 ayda patlak veren bir iktidar, şimdi bu milletten 5 yıl daha ülkeyi yönetmek için yetki istiyor. Dönen dolapların da kurulan tuzakların da farkında olduklarını da söyleyen Aydın, “Çalışma yaparken sahada gerçekleri, kimseyi rencide etmeden olduğu gibi söylüyoruz. Bugüne kadar hiçbir zaman süte su katanlardan olmadık, bundan sonra da asla olmayacağız. İktidar kendi yanlışlarını vatandaşımıza fatura etmektedir. Tüm bu yanlışlarını örtmek için ise her zaman olduğu gibi, problemi çözmek yerine hâlâ muhalefetle uğraşıyor, algı üretme peşine düşüyor. Halkımız her şeyin farkında ve 14 Mayıs’ta gerekli cevabı verecektir.”
HAK PAYLAŞIMINDA ADİL OLACAĞIZ
Aydın şöyle devam etti; ‘’İnsan onuruna yaraşır şekilde çalışmak, insanlık için çalışmak bolluk, bereket, huzur ve saadet getirir. Bizler 15 Mayıs itibari ile çalışma hayatında barış, kardeşlik, iş birliği ve karşılıklı hakların korunması ve verimliliği esas alacağız. İnsanlar piyasa için değil, piyasa insanlar için ayakta tutulacak. Piyasanın aktörleri şeffaf ve adil bir şekilde rollerini yerine getirecek ve hak paylaşımında adil olunacak. İşsizlik doğrudan insanı, ailesini ve çevresini ilgilendirdiği için sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir sorundur ve toplumsal huzuru doğrudan tehdit eder. Bizler bu tehditi ortadan kaldıracağız. Eğer insanımız istihdam edilirse normal şartlar altında tükettiğinden fazla üretir. Üretilen değerin bir bölümü tüketilir ve tüketilmeyen kısmı tasarruf edilerek yatırımlara yönlendirilirse hem yeni iş imkânları oluşturulur hem de emeğin verimliliğini artıracak yeni araç ve gereçler keşfedilir ve geliştirilir. İşsize iş bulunması hem işçiyi hem de ülkemizi zenginleştirecektir.
DEVLET LİYAKATLİ ELLERDE YÖNETİLECEK
• Liyakatli ellerde yönetilen bir devlet ile hukuka dayalı adil düzenlemelerle belirlenmiş, özel sektör iş birliği ile ekonomik ilerleme sağlayarak istihdam sorunu köklü olarak çözüme kavuşturulacaktır.
• Asgari ücreti açlık sınırı üzerinden mukayese ederek yürütülmüş olan ücret politikaları aslında çalışanın sadece karnını doyuracak ücreti ifade etmekte olup alnının terinin karşılığının verilmediğinin göstergesi olup bizler ise buna son vereceğiz.
• Çalışanın alnının terinin karşılığı beslenme, barınma, eğitim gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayacak ücreti vermekle mümkündür. Hedefimiz açlık sınırı altında kalan geliri ortadan kaldırmaktan öte yoksulluk sınırının altında kalan gelir bırakmamaktır.
• Kurumlar vergisinin mükelleflerinin çoğunun bu kurumlarda çalışan asgari ücretliden alınan yıllık vergiden daha düşük vergi ödediği ülkede yaşamaktayız. Öncelikli olarak asgari ücretten vergi alınmayacaktır. Bunun dışında ücretlilerden asgari ücret kadar ücretin vergi dışı bırakılması sağlanacaktır.
ASGARİ ÜCRET, İNSANCA YAŞAM ÜCRETİNE DÖNÜŞTÜRÜLECEK
• Asgari ücret, açlık sınırı altından kurtarılarak milli gelirden adil pay alan insanca yaşam ücretine dönüştürülecektir. Böylece vatandaşlarımızın gelirleri artacak, bu durum diğer iş sahalarına da etki edecek ve artan toplam taleple birlikte işsizlik azalacaktır.
• Hiçbir kâr, işçinin canından daha kıymetli değildir. İşyeri çalışma koşullarının uluslararası normlarda, sağlık kriterlerine uygun ve insan onuruna yaraşır şekilde olmasının sağlanması ve denetlenmesi devletin görevleri arasındadır. Ülkemizde çok sık yaşanan aslında önlenebilir olan iş kazaları ve meslek hastalıkları konusundaki yetersizliklerin, ciddiyet ve kararlılıkla üzerine gidilerek bu alanda denetimler artırılacak, işbaşı uygulamalı bilinçlendirme faaliyetler başlatılacak ve özellikle riskli sektörlerin her an izlenmesine yönelik sistemlerle iş sağlığı ve güvenliği kültürü geliştirilecektir.
• Mevcut kıdem tazminatı düzeni az sayıda ücretlinin yararlandığı, kayıt dışılığı ve işsizliği tetikleyen, vasıflı işgücünü ise işyerine zincirleyen bir yapıya sahiptir. Çalışanların işten çıkarma veya isteğe bağlı işten ayrılma durumunda birikmiş kıdem tazminatları güvence altına alınacaktır.
• Çalışma hayatında kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler gibi dezavantajlı gruplar için özel koruyucu tedbirler alınacak ve bu bağlamda işgücü niteliği taşıyan dezavantajlı sosyal gruplara yönelik pozitif ayrımcılık ilkesi doğrultusunda aktif istihdam politikaları uygulanacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle işçilerimizin bayram edeceği günlerin 15 Mayıs sabahında geleceği müjdesini veriyor, bir kere daha tüm çalışanlarımızın ’’1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’’nü tebrik ediyorum."