Sayın Başbakan’ın genetik kodlamasından gelen yüksek egosu ve tek başına iktidar olma gerçeği, onu muhalefet partilerinin görüşlerinden yararlanma fikrinden müstağni kılmaktadır.
Sayın Baykal; siyaset etme konsept’ini halen “zaman tüneli”ndeki 80 yıl öncesinin eleştiri kabul etmez paradigmaları ile devam ettirdiğinden, bu günün dünyası ve şartlarını doğru okuyamamakta ve her şeye muhalif olma kadim hastalığını sürdürmektedir.
Sayın Bahçeli; MHP’nin tarihsel müktesebatını dar bir çerçeve ile sınırlandırarak, partinin vizyonunu haksız bir şekilde daraltamaya devam etmektedir. Ortaya yeni bir değer, proje ya da somut bir farklılık koyamamaktadır.
BDP ise, “marjinal/radikal bir şekilde kürt etnisitesi üzerinden siyasetini devam ettirerek, açıkça bölücülük yapmaya devam etmektedir.”
Sayın Başbakan, Sayın Baykal, Sayın Bahçeli ve Sayın Demirtaş, Biz sizleri oraya memleketi bölün, insanları kutuplaştırıp kategorize edin sonrada birbirleriyle çatıştırın diye yollamadık.
Sizleri oraya, barışın ve kardeşliğin temsilcileri olarak, sonsuz kadar kardeşçe birlikte yaşamanın formüllerini üretesiniz diye yolladık.
Milletçe sizden Bunları bekliyoruz.
-------------------------------------------------------------------
En İyi Bildiğimiz Şey!..
Türkiye’de her kes “en iyi bildiği şeyi yapmaya devam ediyor”. Siyasilerin en iyi bildiği şey, birbirleri ile kavga edip milleti kamplara bölmektir. Doğrusu bunu eksiksiz bir şekilde yerine getirmeye devam ediyorlar !..
Vatandaş ta “en iyi bildiği şeyi yapmaya devam ediyor”. Onun da en iyi bildiği şey “birbirini öldürmek, öldürmek ve öldürmek”tir. Doğrusu o da görevini bi hakkın yerine getiriyor!..
Bu derin sosyal kırılmayı; Sayın Cumhurbaşkanı seyrediyor, Sayın Başbakan seyrediyor, Sayın Baykal seyrediyor, Sayın Bahçeli seyrediyor, Milletin Meclisi seyrediyor, Millet seyrediyor.Oysa ki biz onları, sorunlarımıza kalıcı çözümler üretsinler bizleri mes’ut ve mutlu etsinler diye seçip parlamentoya gönderdik.Üstelik maaşlarını da cebimizden ödeyerek.
Seyretmeye devam edin, Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, Sayın Baykal,Sayın Bahçeli…
Siz de bir birinizi öldürmeye devam edin, Ey Millet !..
--------------------------------
Nimet Ambarla¬rımıza Musallat Olmuş Fareler!..
Mevlâna Celaleddin-i Rûmî\' Diyor ki: “Yu¬karıdan ambara istediğin kadar çuval bo¬şalt; eğer fare am¬barı alttan delmişse gay¬retin nafiledir” Evet, bizim nimet ambarla¬rımıza musallat olmuş fareler var. Bu fa¬relerin bertaraf edilmesi lazım.Yoksa ni¬met ambarlarımızda hiç bir şey birikmez. Görüyorsunuz, skandal skandalı izliyor.
Bunlar küpün dışına sızan¬larıdır. Bir de küpün içi var.Yasallaştırılmış “hırsızlık ve soygunların ise adı bile anılmıyor”Türkiye\'deki mevcut yoz sistem bu büyük çürümeyle ilgili ne yapıyor, hangi olmazsa olmazlara\' cevap üretiyor. Hiçbir ihtiyaca hiçbir cevap üret¬miyorlar.Gerçek şu ki:Türkiye\'de sosyal yaşamdan ahlak anlayışına,siyasetten ekonomiye oradan yaşamın her alanında er¬dem ve ahlak, bir değer olmaktan çıkarıl¬mıştır. Ahlak zemini tahrip edilip gösteri sanatı haline getirilmiş ve koparabildiğini götür¬meyi başarı ilan etmiş bir köşe dönme¬cilik ve nihayet kitleleri avutup, efsunlamayı deha sanan bir poli¬tika pazarı, ülkemizin bir tür alameti fari¬kası olmuştur.
Böyle bir plat¬formda büyük halk yığınlarına ümit¬sizlik egemen olur.Yarınlardan ümitsizlik başlar ve insanlar her türlü fesattan, iha¬netten me¬det uman bir psikolojik atmosfere girerler.
Ne yazık ki,Türkiye bu gün kendi insanını çıldırtan bir haleti ruhiye içerisinde bir belirsizliğe doğru emin adımlarla yol almaktadır!..