“68 lilerin  Allah belasını versin.” Kanal24 TV’de; 09.12.2010.Burhan Kuzu.
AKP’li anayasa profesörü Bay Kuzu’nun 72 milyon önünde açıkça yaptığı bedduayı duyan her “68’li” gibi MÜLKİYE (A.Ü.Siyasal Bilgiler Fakültesi) 1968 mezunlarından, sınıf arkadaşımız Hüseyin Bölükbaşı Ünan haklı bir infiale kapılmış.
Arkadaşımız hissiyatını, aşağıya aldığımız elektronik iletisinde ifade ediyor:
“ Mülkiyedeki protesto olayı üzerine söylenen bu söz 68 Mülkiye  mezunu
olmam nedeniyle bana da söylenmiş  oldu.
Şimdi ben  de bu muhtereme hakaret etmeye kalksam  onun seviyesine inmiş olurum. Aksine, aldırmasam sussam 68’liyim ya, uykularım kaçar. Kendi kendime söylenip ruhumu yelpazelemek de istemiyorum.
Siz arkadaşlarıma ne yapmam gerektiği konusunda bir danışayım dedim.
Kuzu büyüyünce koyun olur, daha  daha büyüyünce  yine koyun olarak kalır. Hiçbir zaman adam olmaz. Meşhur fıkradaki babanın oğluna söylediği gibi  “ben sana profesör olamazsın demedim, adama olamazsın dedim.” Anekdotu  kanal 24 de konuşan  kişinin babası tarafından mı söylenmiş acaba…
Kuzu koyun fark etmez, herkese hak ettiği şekilde tepkimizi göstermek zorundayız. Birileri koyun olacak diye koyun gibi beklemek vallahi bize  yakışmaz. Bu nedenle  grup arkadaşlarıma bir çağrıda bulunarak tepkimizi tüm gazetelerdeki köşe yazarlarının e-mail adresine göndereceğimiz  protesto yazıları ile ortaya koyalım diyorum.
Ne dersiniz?
Ya da tevekkülle karşılayıp;  ‘Sayın kuzuya hakkımı helal etmiyorum. Benden  önce ölürse cenazesine gidip  bunu açıkça beyan edeceğim. Bana edilen beddua dönüp dolaşıp  edenin başına gelsin.’ Deyip susalım mı? Ne dersiniz? Hüseyin Bölükbaşı ÜNAN”.
Hüseyin Bölükbaşı’nın çağrısına uyup HÜRRİYET’teki köşesinde “bedduaya” değinen bir diğer “68’li” arkadaşımız Yalçın DOĞAN’ın aktaracağım şu satırları ortak hissiyatımıza tercüman oluyor:
“…Kuzu dün Kanal 24'te solcuları suçluyor, kendinden geçiyor: ‘68'lilerin Allah belasını versin.’ Öğrencilere, sol düşünceye duyulan öfkeye bakar mısınız? Öğrencilere özgürlük dersi vermesi gereken Anayasa Hukuku profesörü işte bu!.
Ben 68'liyim ve 68'li olmanın onurunu taşıyorum. Şimdi ben de Burhan Kuzu'ya hakaret etmeye kalksam, olur mu, olmaz, ayıp, aklımdan geçmez….
Yumurtalı protestoyu doğru bulmuyorum. Koca Anayasa Hukuku hocasının tepkisini doğru bulmadığım gibi. Ne Ergenekon kalıyor, ne askerin etkinliği, ne yargının ‘mücadelesi’.
Sapla saman birbirine karışıyor, belli ki, Kuzu'nun sinirleri bozuluyor. Sinir bozukluğunun özü aslında öğrenci olaylarının da nedeni: AKP'nin aykırı fikirlere tahammülü yok. Herkesi kendileri gibi düşünmeye zorlayan otoriter bir sistem yaratmak istiyorlar. Toplumun çeşitli kesimleri ‘kuzu’ kesilmişken, öğrenciler isyan ediyor. Öğrencileri bu hale getiren yine iktidarın uygulaması… Polis tekmesi, biber gazı ve gösteri haklarının engellenmesi.. Öğrencileri anlamaya çalışmak, onlarla diyalog kurmak iktidarlara çoğu zaman zor geliyor.
Kuzu'nun sözleri çok açık, herkesi susturduk, öğrencileri susturamadık, itirafı. Sinirler onun için bozuk. Bütün bu olan bitenleri, iktidarın çatışmacı üslubuna borçluyuz. Bu üslup ve bu kamplaşmanın yaralarını sarmak yine iktidarın görevi...”
Parlamenter yaşamındaki icraatıyla kafasında olanın “tek tip düşünen” hatta aslında düşünmeyip “biat eden kullar” olduğu açıkça belli Bay Kuzu’ya bizim de, bir “68 kuşak mensubu”; 1968 SBF mezunu bir “Mülkiyeli” olarak’ söyleceklerimiz var:
1) Yöntem olarak “Beddua”nın yakışıksızlığı, uygunsuzluğu, ve 2) Bir atasözü: Kem (kötü) söz, geçmez akçe sahibinindir…