Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu AR-GE biriminin, Ankara’daki pazar ve marketlerden düzenli olarak derlediği fiyatları esas alarak yaptığı “halkın enflasyonu” araştırmasının kasım ayı sonuçları, dar ve sabit gelirliler üzerindeki enflasyon baskınının dayanılmaz bir şekilde artmaya devam ettiğini gösterdi.
Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Hasan Kütük, gıda fiyatlarındaki yaz ucuzluğunun sona erdiğini belirterek eylül ve ekim aylarından sonra kasım ayında da halkın enflasyonunun hızla yükselmeye devam ettiğini hem yaptığımız araştırmalar hem de TÜİK rakamları ortaya koyduğunu açıkladı.
Kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşlarına 2017 yılının ocak ayında yüze 3, temmuz ayında ise yüzde 4 zam yapıldığını hatırlatan Kütük, ülkede ilk 6 ayda ortaya çıkan enflasyon emekçilerin maaşlarını eritmeye yetti. İlk 6 ayda ortaya çıkan enflasyon farkına ilişkinde yüzde 2,92 enflasyon farkı verilmişti. 2018 ocak ayında yapılacak yüzde 4’lük zam oranı şimdiden enflasyonun altında kaldı. Vatandaşın enflasyonu tek haneli rakamları çoktan aştı, artık tek haneli rakamlar hayalden ibaret kaldı ” ifadelerini kullandı.
“SABİT VE DAR GELİRLİ HAYATI ÇEKİLMEZ NOKTAYA GELDİ”
Kasım ayı enflasyonu geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12.98 oranında yükseldiğini vurgulayan Kütük, Eylülde yüzde 2,58, ekimde yüzde 1,83 olarak yaşanan halkın enflasyonu kasım ayında ise yüzde 1,12 olarak gerçekleşti. Parasının büyük bölümünü gıdaya ayırmak zorunda bulunan yoksul halkın enflasyonu son üç ayda yüzde 5,62 oldu. Vatandaşın enflasyonu tek haneli rakamları çoktan aştı, artık tek haneli rakamlar hayalden ibaret kalmaktadır. TÜİK verilerine göre de kasım ayında aylık bazda yüzde 1.2 artması beklenen TÜFE, yüzde 1.49 artış gösterdi. Çekirdek enflasyon yüzde 12.08 seviyesine yükseldi. Enflasyon rakamlarının ayrıntısına bakıldığında işçi, memur, emekli, sabit ve dar gelirli için hayatın artık çekilmez noktaya geldiğidir. Emekçi kesimlerin enflasyonu artmakta temel tüketim maddelerine ulaşmakta zorlanmaktalar” açıklamasında bulundu.Kütük, emekçilerin ana harcama kalemlerini oluşturan temel gıda ürünlerinin enflasyon oranının oldukça üstünde seyrettiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Türkiye’deki aileler gıda için harcadıkları her 100 liranın 18,7 lirasını pirinç, ekmek, bulgur, buğday unu, makarna ve şehriye gibi ürünlere harcamaktadır. Süt, peynir, tereyağı ve diğer süt ürünleri ile yumurtanın gıda harcamaları içerisindeki payı ise yüzde 18’i bulmaktadır. Gıda için harcanan her 100 liranın 5,3 lirası tereyağı dışındaki yağlara,8,2 lirası meyveye, 13,3 lirası sebzeye 1,5 lirası bakliyata, 10,7 lirası ise diğer gıda ürünlerine ayrılmaktadır”