Depremin ardından iktidarın eşya yardım parası taahhüdünde bulunduğunu ifade eden Nermin Yıldırım Kara, “Depremden sonra yıkılan birçok evde yurttaşlarımızın eşyaları da enkazda kaldı. Yıkık, acil yıkılacak ya da ağır hasarlı yapılara depremzede yurttaşlarımızın eşyalarını tahliye etmek maksadıyla girmesi yasaklandı. Burada yetkililer tarafından verilen karar ve uygulanan prosedür doğruydu. Hiçbir yurttaşımızın eşyalar için canını riske atmaması gerekiyordu. 21 Şubat 2023 tarihinde ise dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şu açıklamayı yaptı: ‘Daha önceki uygularımızda olduğu gibi hem AFAD hem de Aile Bakanlığımız eşya yardımını yapacaktır. Hazırlıkları tamamladık 2-3 gün içerisinde depremzede vatandaşlarımıza ne kadar eşya yardımı yapılacağını açıklayacağız.’ Bu lafın üzerinden yaklaşık altı buçuk ay geçti. Ne ortada maddi bir yardım var ne de resmi bir açıklama. Şimdi eşyalarını alamayan ya da yitiren vatandaşlarımız burada verilen sözün akıbetini merak ediyor.” dedi.
YA SÖZ VERMEYİN YA DA SÖZÜNÜZÜ TUTUN
Birçok yurttaşın hâlâ bir umut eşya yardım parası beklediğini dile getiren Yıldırım-Kara, “Şubat sonu mart başı gibi verilen söz neticesinde yurttaşlarımız eşya yardımı için formlar ve zarar tespit tutanakları doldurdu. Verilen 3 bin ve 5 bin liralık kira yardımları ile başka evlere taşındılar. Zaten ne deprem sonrası dönemde ne de şimdi bu fiyatlara daire kiralayabilmenin imkânı yok. Yine de yurttaşlar devletin sözünden dönmeyeceğini düşünerek eşyalarını da almaya başladılar ve borçlandılar. Şimdi taksitler geldi ve vaat edilen yardım parasını bekliyorlar. Ortada doğru düzgün resmî açıklama olmayınca dedikodular dolaşmaya başlıyor. Yurttaşlar yetkili mercilerden bilgi almak istediğinde soruları cevapsız kalıyor. Net şekilde seslenmek istiyorum: Eğer bu yardımları yapacaksanız ne zaman yapacağınızı yetkili ağızlardan dinleyelim ve yurttaşlar hayatlarını ve harcamalarını ona göre planlasın. Yapmayacaksanız niçin bu sözü verdiniz, sebebini bilelim.” dedi.
SANAYİCİ VE ESNAF İÇİN DE SÖZLER TUTULMADI
Eşya yardımları ile ilgili sürecin aynı şekilde esnaf ve sanayiciler için de yaşandığını belirten Hatay Milletvekili, “Hem sanayicilerimizden hem esnaflarımızdan aynı şikayetleri işitiyoruz. Aynı şekilde demirbaşı, ham maddesi ve birçok malı enkaz altında kalan ya da kullanılamaz hale gelen yurttaşımız mevcut. Yine aynı dönemlerde onlar da zayi olan mallarla alakalı beyanat formu doldurdu. Maliye Bakanlığı’nın ya da diğer yetkili kurumların gönderdiği görevlilerle görüştüler ve beyanda bulundular. Özellikle beyanda bulunamayan esnaf ve sanayicilerimiz de odalar yoluyla bir dayanışma örneği gösterilerek beyanatları için yönlendirildi. Şimdi onlar da bu beyanlarının sonucu ne olacak onu merak ediyorlar. Ne mülki amirlerin ne AFAD’ın bu soruya dair bir cevabı var.” dedi.
ZARAR BİLDİRİM TUTANAKLARINA NE OLDU?
Vergiden düşüleceği söylentisi yayılırken ortada yine resmi bir açıklama olmadığına değinen Yıldırım-Kara, “Muhalefet olarak bu meseleleri siyaset üstü görüyoruz, yurttaşımızın dertlerine çözüm bulunsun istiyoruz. Burada her daim yurttaşlarımızla birlikteyiz, iktidar bizim de tavsiyelerimize kulak versin. Bizim önerimiz şudur: Gelir İdaresi Başkanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetkililerine tutanak tutturan ve kayıt yaptıran işletmeler ve esnaflar rayiç bedel üzerinden bir tutara ulaştılar. Bu tutarları tutanağa işleterek imzalı şekilde idareye bildirdiler. Şimdi söz konusu mükelleflere, beyanname üzerinden mahsuplaşma yoluna giderek dönem kazancından indirim yapılmalıdır ya da bu tutarlar kadar nakdi yardım yapılabilir veya kredi limiti içeren düzenlemeler getirilebilir. Bu konuda da ilgili bakanlıkların bir an evvel kamuoyuna açıklama yapması gerekir. Esnaf ve sanayici devletin sözüne güvenmek istiyor ve zararının karşılanacağını düşünüyor. Hem evini hem iş yerini kaybeden yurttaşlarımız var, umutlandırıp sözünüzde durmayarak depremzedelere bir darbe de siz vuruyorsunuz, bunu yapmayın.” dedi.