Güncel

Evlilikler romantik kıskançlık tehdidi altında

Abone Ol

Genel olarak bakıldığında çocukluğunda ihanete uğramış, terk edilmiş, reddedilmiş, düş kırıklığına uğramış, küçük düşürülmüş veya kendisini yetersiz ve değersiz gören ya da değerlilik duyguları dış etkilerden çok kolay etkilenen kişilerin daha kıskanç oldukları görülüyor. Kıskançlıklarla zedelenen evlilik ilişkilerinde ise sevgi, saygı ve güven azalmaya başladığı için evlilikler tehdit altında kalmaktadır.” dedi.
Romantik kıskançlığın, önemsenen bir ilişkinin devamına karşı hissedilen tehdit algısına verilen tepki olduğunu ifade eden   Dr. CANATAR; ‘Daha çok özgüven eksikliğinden kaynaklanan bir duygu durumudur ve temel güdü ise terk edilmemektir. Kısaca sahip olunanı kaybetme endişesi ve korkusu olup  benlik saygısındaki düşüşle birlikte kıskançlığa verilen tepki düzeyi artmaktadır. Kıskançlığın yoğun yaşandığı evliliklerde kıskanan da kıskanılan da rahat olamaz. İlişkiyi diri tutan, kişileri birbirine bağlayan az miktarda kıskançlık duygusu doğal olmakla beraber, çok ciddi  olarak bir ilgiden, sevgiden yoksun kalma kaygısı varsa bu hem kıskanan kişiye hem de ilişkiye zarar verir. Romantik kıskançlığa yatkınlık, yaşanılan kültürden, ailesel yapıdan, aile diziliminden, yakın ilişkilerdeki bireysel deneyimlerden etkilenmektedir. Romantik kıskançlık, çoğu zaman öfke, hiddet, nefret, değersizlik, mutsuzluk, güvensizlik, hayal kırıklığı, yalnızlık, haset ve çaresizlik gibi duygular yaşanmasına yol açar. Günlük yaşamda kıskançlık yaşayan kişilerin pek çoğunun yaşadıkları bu duygu ile baş edemedikleri, sonuçta da ilişkilerinin bozulduğu ve eski cazibesini yitirdiği görülmektedir. Unutulmaması gerekir ki asıl sorun, duygunun kendisinde değil, insanların bu duygusuyla baş etme yöntemlerindedir. Oysa eşe aşkı ve sevgiyi göstermenin yolu; ona bunu söylemek, göstermek, dokunmak ve emek vermektir.’ dedi.