İmamoğlu Adana'da yapacağı konuşma öncesi partililerin isteği üzerine ceketini çıkarıp, kollarını sıvadı.
İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Tarihin en önemli kavşaklarında her zaman CHP'nin imzası vardır. Mustafa Kemal Atatürk'ten aldığı güç ve ilhamla her zaman yol göstericisi olan CHP, yine tarihin önemli bir kavşağında muazzam bir görev üstleniyor
Milletimiz yalnızca ayrıcalıklı bir zümrenin çıkarını önemseyen bu iktidar yüzünden perişan haldedir. Zenginleşmenin yolu fakirin üstüne basmaktan geçiyor. Ekonomi freni patlamış kamyon gibi uçurumdan aşağıya sürükleniyor. Vatandaşlarımız ayrıştırılıyor. Eğitim sistemi, sağlık sistemi, adalet sistemi paramparça. Bu durumdan çıkışın yolu ise yine CHP'dir."
"Devlet, adım adım yok olmaya giderken biz partisinin emanetini gururla göğsünde taşıyan neferler olarak bu gidişata dur demek zorundayız" vurgusunu yapan İmamoğlu, "İşte ben bu yolculuğa sırtımı verebileceğim partime ve benimle her koşulda mücadele edebilecek yol arkadaşlarıma güvenmenin gönül rahatlığıyla yola çıkıyorum ve bu yoldan asla vazgeçmeyeceğim" ifadelerini kullandı.
"Sen hiç korkmuyor musun? diye soruyorlar" ifadesini kullanan İmamoğlu, "Ekrem İmamoğlu yaradandan başka kimseden korkar mı, korkmaz! Biz milletimize sırtımızı verip doğru yolda vatan ve millet uğruna yola koyuluruz" dedi.
İmamoğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"O bir avuç insana milletin zalimliğe teslim olmadığını göstereceğiz. Bu bozuk düzeni yıkıp geçeceğiz" diyen İmamoğlu, şunları kaydetti: "Önce hep beraber bizler, CHP'liler birlik ve beraberliğimizi göstereceğiz. İnsanlar bize baktıklarında kararlı, örgütlü, vatandaşının derdini dinleyen halini görecek. Sonra demokrasi, refah isteyen herkesle bütünleşeceğiz. Güçler ayrılığını savunan, daha güçle parlamento diyen herkesle buluşacağız.
"Yanı başımızda Suriye'de yaşananlara biz göz yummayız, yumamayız. Zalimlik neredeyse biz ona karşıyız. Bu yürütülen süreç, hem bölgemizi, Suriye'yi ama aynı zamanda ülkemizi derinden etkiliyor. Tabii ki tarihi bağlarımız var, akrabalarımız var ama biz milletçe mazlumun yanında olduk. Bugün Lazkiye ve çevresinde süren, Tartus'ta olan çatışmalar aralık ayından bu yana en büyük şiddet dalgasına dönüşmüştür. Özellikle Suriye'de yaşayan Alevilere yönelen şiddet ve sivil halk arasında kayıplar ile azınlıklara yönelik katliam ihtimali bu memleketin vicdanlı 86 milyon insanında çok büyük endişe kaynağı olmuştur.
Türkiye Cumhuriyet Devleti, Suriye'de güçlü, demokratik, oradaki halkların eşitliğinin ilkesinin korunduğu ve özellikle inanç ayrımı, etnik köken ayrımı olmaksızın insanların birlikte yaşatmasına yönelik bir devletin kurulmasına biz öncelik edebiliriz. Türkiye'nin bunu yapması için masada olması gerekir dedik. Endişe duyuyoruz, Türkiye masa kuran ülke olması gerekirken çoğu masalarda sandalye bulamaz durumdadır. Bu endişe vericidir.
"Kumpaslarla, fitneyle, fesatla kurdukları oyunları başlarına yıkacağım" diyen İmamoğlu şunları kaydetti:
Ben senin dediğin gibi şantaj, montaj demiyorum. Benim arkadaşlarım en ufak bir haksızlığa, hukuksuzluğa karışmışsa gelin tüm dosyaları açın, tüm bilgileri paylaşın kamuoyuyla. Milletimiz görsün, hodri meydan. Ama öyle uydurma, gizli tanık beyanları, o geçmişteki FETÖ terör örgütünün muameleleri gibi hareket etmeyin.
Ekrem İmamoğlu olmadan seçime girelim istiyorsunuz. Yoksa korkuyor musunuz? Suç ilan etmeye çalışıyorlar. Ben suçumu biliyorum. 2014 ve 2019'dan beri tek bir suçum var. Sandıkta yenilmemek. Sana yenilmeyeceğim.