Salonda yapılacak Meclis oturumunu takip etmek isteyen bazı gazetecilere "Sizi tanımıyorum. Basın kartınızı-kimliğinizi görebilirmiyim?" diye sordu. Bazı gazeteciler "Kartım ofiste" deyince salona alınmadı. 

GAZETECİLERİN MUHATABI ZABITA DEĞİLDİR

Bu talimatı zabıtaya verenler, sanki işi sıkı tutuyormuş gibi yaparken aslında liyakatsızlıklarını da gözler önüne sermiş oluyor. Zira zabıta gazeteciyi, gazeteci de zabıtayı tanımak zorunda değil. Gazetecinin muhatabı da zabıta olamaz. 

Kaldı ki, zabıta konuk olanları içeri alabiliyor. Meclis üyeleri de beraberinde gelen kişileri, kim oldukları bilinmeden rahatça içeri alabiliyor. Ancak zabıta, gazetecilere "Tanımıyorum" diyerek "Gazeteci" olduklarını söylemesine karşın kimlik sorabiliyor.

BELEDİYELERDE ONLARCA BASIN BÜROSU ÇALIŞANI VAR

Madem çok hassas şekilde sadece gazeteciler ve meclis üyeleri salona alınacak. Belediyede çalışan onlarca basın bürosu çalışanlarından birisi (Gazeteci olan) kapıda durarak gazetecileri karşılar olmayanları da içeri almaz.

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİ ÖRNEK ALABİLİRSİNİZ

Ya da Liyakat sahibi bir anlayışla yine CHP'li belediye olan Mersin Büyükşehir Belediyesi gibi meclis oturumları başlamadan basına toplantı gün ve saatini belirtir ve gelmek isteyen gazetecilerin akredite (isim yazdırmalarını) yapmasını isteyebilir. 

GAZETECİLERİ REFÜZE EDEMEZSİNİZ

Ancak bunları yapmak yerine, gazetecileri refüze etmeyi tercih eden Adana Büyükşehir Belediyesi basın bürosunun, gazetecileri refüze etmeden çözüm yolunu bulması en doğru seçenek gibi duruyor.

 Mersin Büyükşehir Belediyesinin meclis oturumları öncesi basına yolladığı bilgi ve akredite çağrısı bülteni... 

adana büyükşehir belediyesi meclis toplantısı

Adanahabermerkezi.com