Adana’da yerel yönetimlerde en çok sıkıntısı yaşanan konu şüphesiz hizmet alınmaması veya hizmet kalitesinin düşük olması.
Sokakta yaşamsal değerlerin, gerçeğe dönüştüğü alanlarda ilerlemenin hemen hemen hiç olmaması bu sıkıntının göstergesi.
Türkiye’nin en büyük ilçesi konumundan Türkiye’nin sıradan büyük ilçesine dönen Seyhan Belediyesinde bu sıkıntı daha bir belirgin olarak ortaya çıkıyor.
Geçtiğimiz dönemde Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, yüreğir Belediye Başkanı Ömer Topçu ile birlikte elini kelepçeleyerek poz veren Öztürk seçimi kazanmayı başarmıştı.
Her ne kadar Büyükşehir Belediyesi için mücadele verse de Seyhan Belediyesine olur demişti.
O dönem süresince gerçekten de “bir şeyler” yapmaya çalıştı.
Kültür Merkezi
Bakımyurdu
Ramazan etkinlikleri
Vb..
Bu mücadele takdir edildi.
Bu hizmetler karşılığında Öztürk, Başbakan Erdoğan’ın kendini küçülen Seyhan’a değil daha önce de mücadele verdiği Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday göstereceğini umuyordu.
Olmadı.
Başbakan Öztürk’e “Seyhan’da kal” diyerek burada yeniden aday yaptı.
Ama Öztürk bunun çok fazlasını istemişti.
Sonuç itibariyle, birinci dönemde olduğu gibi hayal kırıklığı yaşadı.
Ardından “Bülent Özülkü ile ittiak! yaparak” Seyhan’da seçimi kazandı.
Ancak seçimin bitmesiyle Seyhan’da adeta hizmet durdu.
Klasik belediyecilik hizmetlerinin bile yapılmasında büyük sıkıntılar yaşanırken, yeni proje veya yeni düşünce ortaya konulmadı.
Ya da yeni bir şey yapılmak istenmedi.
Artık 5 yılın kalan 4 yılında Başkanlık hevesini almayı planlayan bir Azim Öztürk Seyhan Belediye Başkanlığında oturuyor izlenimi kamuoyunda oluştu.
Klasik işlerin yapılması dışında, “zaman geçiren bir Belediye Başkanı Seyhan Belediye Başkanlığı koltuğunda oturuyor” düşünesi halk içinde iyiden iyiye kendini gösterdi.
Seçimi “ittifak” ile kazanan Öztürk maalesef halkını unuttu.
Yanına aldığı yandaş medyasıyla ortamı soğutan Başkan Öztürk CHP ağırlıklı mecliste de yalnızlığı yaşıyor.
İşi zor.
Son olarak Danıştay’ın kılık kıyafet uygulaması nedeniyle görevini yapmayan Öztürk hakkında, İçişleri Bakanlığının lehine olan kararını kaldırması işini iyice zora soktu. Öztürk’e yargı yolu açıldı.
Sonucu bilinmez.
Ama yaşanan sürece bakarak bundan sonra da bu tür yargı yollarının açılabileceğine yönelik izlenim var.
Zira Öztürk rahat değil.
Muhalefet sert.
Yapılan her işin olumsuzluğu yargıya taşınabilir.
ÇÜ.’de başlayan yerel yönetimler uzmanlığı Öztürk’ü ne kadar daha götürür kimse bilmiyor.
Sonuç olarak Öztürk’ün, Büyükşehir Belediye Başkanlığı umuduyla başlayan siyasi yaşamı Türkiye’nin en büyük ilçesi Seyhan’da Başkan olmakla başladı, küçülen Seyhan’la sürdü.
Yaşananlara bakarak Başkan Öztürk’ün bundan sonraki siyasi yaşamının daha da küçülen bir yerde bitebileceğini söyleyebiliriz.
Büyük halka küçük hizmetler verdiği gibi…