Mülkiye İktisadi ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (MİSAM) Başkan Yardımcısı, Hazine Başkontrolörü, Başkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr.Ergül Halisçelik, 1990’ların başında Türkiye’nin dördüncü büyük kenti durumunda olan Adana’nın 16. Sıraya gerilediğine dikkati çekerek, “Artık anarya değil ileri gitmek istiyoruz” dedi.

 

HOŞGÖRÜ KENTİ

MİSAM’ın internet sitesinde paylaştığı “ ADANA: Bir Şehrin Haksız Rekabetle Gelen Önlenemez Düşüşü” başlıklı bilgi notunda Adana’nın tarihi boyunca hüküm sürmüş 10 uygarlığın etkilerinin görüldüğünü anımsatan Dr. Halisçelik, kentte farklı etnik köken, din ve mezhepten insanların hoşgörü içinde yaşadığı bereketli topraklar olduğunu kaydetti.

 

HER ALANDA ÖNEMİNİ KAYBEDEN KENT

Adana sevdalılarının ortak isteğinin Adana’da her alanda yaşam kalitesinin, refahının, umut ve mutluğunun artırılması olduğunu dile getiren Dr. Halisçelik, buna karşılık kentin uygulanan yanlış ve yanlı politikalar sonucu her alanda göreceli olarak önemini kaybettiğini söyledi.

 

ADANA ARTIK TÜRKİYE’NİN 4. BÜYÜK İLİ DEĞİL

Dr. Halisçelik, “Kalkınmışlık sıralamasında 1990’ların başında Türkiye’nin 4. büyük ili olarak övündüğümüz, Türkiye’nin ilk sanayileşen şehirlerden biri olan, Adanaspor’u ve Adana Demirspor’uyla birlikte süper ligde boy gösteren şehrimiz bu özelliklerini ne yazık ki kaybetmiştir.

Adana’mız Kalkınma Bakanlığı'nca hazırlanan illerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik (SEGE) sıralamasında 2003 yılında 10’uncu sıraya, yeni teşvik sistemine dayanak teşkil eden ve güncelliğini sürdüren SEGE 2011'de ise 16'ıncı sıraya gerilemiştir” diye konuştu.

 

ÖNLENEMEZ DÜŞÜŞ

Yeni teşvik sistemiyle birlikte Adana’nın sınıflandırmada çevre illere göre daha az yatırım teşvikinden yararlandırılması ile birlikte bu sürecin önlenemez biçimde artarak devam ettiğini dile getiren Dr.Ergül Halisçelik, şunları kaydetti:

“Yürürlükteki teşvik mevzuatı çerçevesinde 2. bölgede yer alan Adana’nın, komşusu olan illerin daha fazla teşvik unsurlarından faydalanan 3. 4. ve 5. bölgelerde yer almasının yarattığı haksız rekabet koşulları Adana’mız açısından olumsuzluklar yaratmıştır. Teşvik düzenlemeleri şehrimizdeki özel yatırımların azalmasına, yeni yatırımların çevre illere kaymasına neden olurken uzun dönemde yatırımcıların şehrimizi terk etmesine neden olmuştur. Kamu yatırımlarıyla da yeteri düzeyde desteklenmeyen şehrimiz cazibe merkezi olmaktan çıkmış, net göç alan şehir konumundan her yıl yaklaşık 10 bin net göç veren, en yüksek borç takibinin, işsizliğin en yüksek olduğu iller arasına girmiştir. TÜİK verilerine göre mutlu olduğunu beyan edenlerin ve geleceklerinden umutlu olanlarının oranları açısından da Adanalılar son sıralardadır.”

 

“İLLERDE YAŞAM ENDEKSİ 2015 RAPORUNDA DURUM DAHA DA VAHİM!”

Dr.Ergül Halisçelik, ayrıca bu düşüş trendinin TÜİK’in İllerde Yaşam Endeksi 2015 raporunda hızlanarak devam ettiğinin görüldüğünü vurgulayarak durumun Adana açısından daha da vahim hale geldiğini vurguladı. İllerde yaşam endeksinde 61’inci sırada yer alabilen Adana’nın güvenlikte 78’inci, yaşam memnuniyetinde 70’inci, çalışma hayatı ve sağlıkta 66’ıncı, eğitimde 63’üncü ve konutta ise ancak 59’uncu olabildiğine dikkati çeken Dr. Halisçelik, Adana’nın bazı boyutlarda Türkiye ortalamasının bile çok gerisinde kaldığını belirtti. Dr. Halisçelik, “Bu durumun Adana açısından vahametini ortaya koyarak bu düşüşe hep birlikte dur demek gerekiyor” dedi.

 

 “TÜM ALANLARDA ATILIM YAPILMALI”

Adana’nın Cumhuriyet'in ilk yıllarından 1990'lı yıllara kadar ülke ekonomisinde önemli bir yer tuttuğunu aktaran Dr. Halisçelik, Adana’nın tarımdan sanayiye, turizmden ticarete, sanat-kültürden spora tüm alanlarda atılımlar gerçekleştirerek Türkiye’de tekrar önemli bir yer elde etmesi gerektiğini ifade etti.

 

“ANARYA DEĞİL İLERİ GİTMEK İSTİYORUZ”

“Adanalıyık, 4’üncüydük şimdi 16’ncıyız. İşsizik ve borca batığık! Artık anarya değil ileri gitmek istiyoruz” diyen Dr. Halisçelik, Adanalılara da çağrıda bulundu:

“Gelin TÜİK’in açıklamış olduğu yaşam,  sosyo-ekonomik, kültürel, spor ve diğer kalkınma göstergelerinde ve Kalkınma Bakanlığı'nca hazırlanan illerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik sıralamasında iyileşmelerle, Adana’yı yeniden şahlandırarak Adanalılara hak ettiklerini sağlanması için çaba gösterelim. Adana sevdalıları olarak haksız rekabet sonucu şehrimizin önlenemez düşüşüne ‘dur’ diyelim. Bu konuda başta sivil toplum örgütleri olmak üzere tüm Adanalılara büyük görev düşüyor. Yılmadan, usanmadan bu sorunu her platformda dile getirmeye devam edelim. Ayrışıp kutuplaşmak yerine, yaşam kalitesinin ve refahın yüksek olduğu daha umutlu ve mutlu hemşerilerimizim olduğu güvenli bir Adana için uzlaşalım ve güçlerimizi birleştirelim” şeklinde konuştu.