Hasat Bayramına Adana Vali Yardımcısı Halis Arslan, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Seyhan Tükel, Prof. Dr. Yaşare Aktaş Arnas, Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Elekçioğlu, Adana İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hamit Aygün ve Adana Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Şahin Yeter katıldı.

Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar açılış konuşmasında, Ziraat Fakültesi tarafından her yıl düzenlenen Hasat Bayramı’nın, üreticilerin bir yıllık emeğinin ve sabrının karşılığını aldığı geleneksel bir şenlik olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Mustafa Kibar, Hasat Bayramının anlam ve coşkusunun çiftçilerimizin ve tarımla uğraşan kurumlarımızın birbirleriyle kaynaşması ve birbirlerinin mutluluğuna ortak olmasından kaynaklandığını belirtti. Dünya nüfusunun hızla artmasına karşın tarım alanlarının sınırlı olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Kibar, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tarımsal üretimin çok daha ciddi bir konuma getirildiğini, erozyon yoluyla meydana gelen toprak kayıpları, küresel ısınma, susuzluk vb. sıkıntılar nedeniyle, tarım alanında araştırma faaliyetlerinin bugün, dünden daha fazla önemli olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Mustafa Kibar, Ziraat Fakültesinin kurulduğu yıldan beri Araştırma ve Uygulama Çiftliğinde yürüttüğü araştırmalarla Bölge çiftçisine çok önemli bilgiler aktardığını ve Çukurova Bölgesinde tarımın gelişmesinde öncü rol oynadığını belirtti. Prof. Dr. Mustafa Kibar, Ziraat Fakültesinin Bölgenin tarımsal potansiyelinin büyüklüğünün yanı sıra sahip olduğu araştırma çiftliği olanakları ile yürüttüğü araştırmalarla Türkiye’de bulunan fakültelerin ve araştırma birimlerinin öncülüğünü yaptığını belirtti.

Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Elekçioğlu, insanlık tarihi boyunca temel besin kaynaklarının başında gelmesi nedeniyle, buğday üretiminin büyük bir öneme sahip olduğunu ve hasat zamanının, bir dönemlik emeğin, sabırla bekleyişin ve umudun karşılığının alındığı bir süreç olduğunu belirtti. Doğaya ve ekolojiye tarım kadar bağlı başka bir üretim şekli olmadığının altını çizen Prof. Dr. Elekçioğlu, üreticinin tohumunu ekmesi veya bitkisini dikmesinden sonra bitkilerin doğa ile baş başa kaldığını ifade etti. Prof. Dr. Elekçioğlu, don, dolu, zamansız yağış, fırtına, aşırı sıcaklık vb. etkenler nedeniyle tarımda üretim garantisi olmadığını belirtti.

Adana’nın tarımsal potansiyeli en büyük illerin başında olduğunu belirten Prof. Dr. Elekçioğlu, son yıllarda Adana’da tarım çok sektörüne büyük yatırımların yapıldığını ve bu duruma paralel olarak tarıma dayalı sanayinin de hızla geliştiğini söyledi. Prof. Dr. Elekçioğlu, artan nüfusun beslenme gereksinimi, toprak ve su kaynaklarının giderek azalması ve bozunumu, iklim değişikliği gibi küresel tehditler, açlık ve yoksulluk gibi sorunların daha ön plana çıkması ile bölgemizde yapılan tarımsal faaliyetlerin önemini daha çok artıracağını belirtti. 1972 yılında kurulan Araştırma ve Uygulama Çiftliği, 1980 yılında Kurumsal kimliğine kavuştuğunu belirten Prof. Dr. Elekçioğlu, çiftlikte günümüzde yarısı sulanabilen ve birinci sınıf yaklaşık 8.000 dönüm büyüklüğünde bir alanda tarla bitkileri, bahçe bitkileri, süs bitkileri, hayvansal üretim ve gıda üretimi alanlarında faaliyetler yürütüldüğünü ifade etti. Prof. Dr. Elekçioğlu, kurulduğu günden günümüze kadar yürüttüğü binlerce araştırma projeleri ile Ziraat Fakültesinin bölgenin tarımsal sorunlarına çok önemli katkılarda bulunduğunu, bugün Çukurova Bölgesinde tarım bu kadar ileri düzeyde ise bunda fakültenin kuşkusuz çok önemli bir payı bulunduğunu vurguladı.

Adana Vali Yardımcısı Halis Arslan, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesinin Çukurova ve Çukurova Üniversitesi için başarılı çalışmalar yaptığını, tarımsal faaliyetlerin bütün alanlarında üniversitenin ve Ziraat Fakültesinin başarısını takdirle karşıladıklarını belirtti.

Hasat Bayramı kutlamasında açılış konuşmaları sonrasında gerçekleştirilen folklor gösterisinin ardından geleneksel hasat yapıldı. Hasadın yapılmasıyla birlikte davetlilere verilen yemekten sonrasında geleneksel “Hasat Bayramı” sona erdi.